Yetmişler progressive-psychedelic tarzına uygun olarak biraz Pink Floyd, biraz Blue Öyster Cult, Babe Ruth'un First Base albümü ve King Crimson ile aşinalığım söz konusu. Sene olmuş 2011 bulduk bitane daha böyle bir albüm, Akerfeldt yapmasaydı -hele bir de bu kapakla- yüzüne bakmazdım o ayrı. Ama Heritage, üsteki sevdiğim eserlerin arasına girdi. Çünkü gerçekten o zamanlarınkinden tek farkı ses kayıt kalitesi -e bi zahmet- ve yılların metalciliğinin verdiği satanik durumlar.
Ucundan tutmaya başladı kulağım bu albümü. Ama burdan Üstat Akerfeldt'e nacizane bir çift lafım olacak;
- bana umduğumu bulamamamın içimde oluşturduğu boşluğu doldurmak için şöyle en sertinden, en brutalinden hemen bir albüm öneriyorsun.
- ya da sadece My Arms Your Hearse veya Ghost Reveries albümlerinden birini (bak burda seçenek sunuyorum) direk setlistin yaparak İstanbul'da konser vermeye geliyorsun.
- bay.
- ha bir de unutmadan o Porcupine Tree diye grubu olan (iyice uçtum) Steven Wilson'la takılmayacan arkadaş, hep o senin ayarlarını kurcalıyo. Peter Lindgren'i git bul, ne yap ne et geri getir.Bişey yapmasına gerek yok, sen getir otursun orda.
*Soldan sağa: Akerfeldt-Wilson-Lindgren
The Devil's Orchard parçasına klip yapılmış. İşte buyrun:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder