21 Aralık 2011 Çarşamba

TOP 10 - Aralık

Her geçen gün sıfırın altına daha da inerek sürdürülen hayat...

Bu ay bir yenilik mevcut, ilk sıradaki eserin üstüne tıklayarak dinleyebilirsiniz.

10 - Antisilence - Deny Something (New World Order Sucks 1995)

09 - Manowar - Guyana (Sign of the Hammer 1984)

08 - Manowar - Blood of My Enemies (Hail to England 1984)

07 - Opeth - Bleak (Blackwater Park 2001)

06 - Artillery - Bomfood (By Inheritance 1990)

05 - Black Sabbath - The Sign of the Southern Cross (Mob Rules 1981)

04 - Judas Priest - Love Bites (Defenders of the Faith 1984)

03 - Judas Priest - Rock Hard Ride Free (Defenders of the Faith 1984) 

02 - Dream Theater - Comfortably Numb (Dark Side of the Moon 2006)

01 - Dream Theater - Hey You (Dark Side of the Moon 2006)

21 Kasım 2011 Pazartesi

TOP 10 - Kasım

      Londra Belediyesinin verdiği yetkiyle, Dark Side of the Moon albümünün kardeş albümler projesinde, Dream Theater - Scene From a Memory albümü kardeş albümler arasına katılma başarısı göstermiştir.
      Scene From a Memory albümünün bu başarısı vasıtasıyla Pink Floyd ismini anmış olduk.

      Bu iki albümden arda kalan bir Top 10 listesi;

 10 - Rammstein - Rammstein (Herzeleid 1996)

 09 - Haggard - Awaking the Centruies (Awaking the Centruies 2000)

 08 - Iced Earth - Dystopia (Dystopia 2011)

 07 - Poison - I Want Action (Look What the Cat Dragged In 1986)

 06 -  Rainbow - The Temple of the King (Ritchie Blackmore's Rainbow 1975)  

 05 - Candlemass - Gothic Stone/The Well of Souls (Nightfall 1987)

 04 - Candlemass - Bewitched (Nightfall 1987)

 03 - Savatage - Hall of the Mountain King (Hall of the Mountain King (1987)

 02 - Helloween - Murderer (Helloween 1985)

 01 - Candlemass - At the Gallows End (Nightfall 1987)

9 Kasım 2011 Çarşamba

Yaşasın Masal Saati

Evet çocuklaar, üç yaşını yeni doldurmuş, çok yakın bir arkadaşımın, hastalığından bahsedeceğim sizlere.

Yaklaşık bir sene önce amansız bir hastalığa yakalandı, yakalandı derken kader ağlarını örmedi, bizzat kötü kalpli bir kadın tarafından düşürüldü bu hastalığa. Onu evire çevire, sular içinde bir o yana bir bu yana dönmesine vesile oldu bu kötü kalpli kadın.

Ama derler ya hani hastaların hastalıklarını yenmesi için moral verilmeli, destek olunmalı diye ben bunu ifa ettiğimi düşünüyorum kanaatimce. Genellikle bana yol arkadaşlığı yapan dostuma çok destek oldum, hastalığının en ağır zamanlarında ve birlikte bugünlere kadar geldik.

Ev-vet çocuklarım bu arkadaşımın kim olduğunu merak ettiğinizi duyar gibiyim.

Daha fazla merak içinde bırakmıyorum ve açıklıyorum. İşte karşınızda pilipis marka mp3 çalar.2 gb hafızası, uzun pil ömrü ile benim en yakın dostlarımdan bir tanesi.

Annem olacak kadın pantolonumu yıkamış, iyi de hatırlıyorum küçükken bizim mahallede bir inşaat vardı orda çok parlak büyük çiviler bulmuştum, ben bunları eve götürecem diye cebime koydum. (Bir çocuğun da çiviyi alıp eve götürme isteği nasıl bir metalikacılıktır arkadaş.Ayrı bir psikolojik tartışma konusu.)

Neyse çocuklarım hikayemize dönelim, ertesi günü (hala çocuğum bu arada) çamaşır makinesinin tamiri için eve usta gelmişti, bir sürü azar işitmiştim. Çivilerin cebinde ne işi var falan filan.

Ee koskoca makinayı bozmuş bu çocuk zamanında, bi check etsene şunun ceplerini,
- yok ediyorum da (da ayrı) hep, bu sefer gözümden kaçmış.
laf.

Garibimin kaç ay tuşları çalışmadı. Ama yılmadım moral-motivasyon,destek ile tuşların tek tek fonksiyonlarını yerine gelmeye başladı. Gerçekten hiç bir  fiziki müdahale yok tamamen psikolojik destek ile.

Sonraları bir akşam (net hatırlıyorum) e-5 ile hastanenin arasındaki caddeden eve dönüyorum, bir anda stereo sesten mono sese düştüm, teki gitti kulaklığın, hemen aklıma a-ha yine bir kulaklık daha son nefesini veriyor dış kulakla orta kulak arasında dedim.Bu seferki ne çabukta bozuldu diye hayıflanırken, bi tuhaflık olduğunu sezdim. Kulaklığın girişi ile oynamaya başladım düzeldi, elimi çekiyorum yine ses gidiyor, elimi bastırıyorum düzeliyor.

Daha sonra anlaşıldı ki sorun kulaklıkta değil sorun mp3 çaların kulaklık girişinde. Çamaşır makinesinde yıkandığından dolayı mı oldu yoksa bozulacağı mı vardı orası bende muamma. Neyse bir kaç ay başparmağımı şu şekil kulaklığa basınç uygulayarak kullandım ama uzun yolculuklarda parmağımın kulaklığa uyguladığı basınç, etki-tepki yasasından dolayı elimde bir uyuşma , ağrı sözkonusu olduğundan, daha pratik bir çözüme başvurdum.

Arada sırada sargılarını değiştiriyorum tabi. E hikayesini de yazıya döktüm. İnsanlık namına ve metalikal müzik namına görevimi yaptığımı düşünüyorum sevgili mp3 çalarıma karşı.

3 Kasım 2011 Perşembe

Lou Reed & Metallica - Lulu

     
        2009'un Rock and Roll Hall of Fame'ine layık görülen Metallica orda Lou Reed ile onun parçası olan Sweet Jane'i çalmışlardı.Jason Newsted'ta ordaydı,keza Rolling Stones, Ozzyle Iron Man çalmalar felan güzel bir geceydi. Ama sen ordan tut Lou'yu kanka yap. Sonra da bi kaç gün önce '31 Ekim' biz birlikte bir albüm yaptık de.Adını da Lulu koy olacak iş değil.
       

        Nerde o eski bayramlar...

20 Ekim 2011 Perşembe

TOP 10 - Ekim

  Pek iç açıcı bir ay olmadı müzik bağlamında. Sabırsızlıkla beklenen albümler ilk ayında tat vermedi. Bu ay benim için Candlemass'in Nightfall albümü yeni çıktı diyebiliriz hatta...

 10 - Accept - Metal Heart (Metal Heart 1985)

 09 - Candlemass - Gothic Stone/The Well of Souls (Nightfall 1987)

 08 - Dream Theater - This is the Life (A Dramatic Turn of Events 2011)

 07 - Opeth - The Devil's Orchard (Heritage 2011)

 06 - Firewind - SKG (Days of Defiance 2010)

 05 - Candlemass - Bewitched (Nightfall 1987)

 04 - Helloween - Victim of Fate (Helloween 1985)

 03 - Helloween - Murderer (Helloween 1985)

 02 - Dream Theater - The Dance of Eternity (Metropolis Pt. 2 - Scenes From a Memory 1999)

 01 - Candlemass - At the Gallows End (Nightfall 1987)


8 Ekim 2011 Cumartesi

Heritage'i Dinleme-Kavrama Süreci ve Mikael Akerfeldt'e Açık Mektup

    Yetmişler progressive-psychedelic tarzına uygun olarak biraz Pink Floyd, biraz Blue Öyster Cult, Babe Ruth'un First Base albümü ve King Crimson ile aşinalığım söz konusu. Sene olmuş 2011 bulduk bitane daha böyle bir albüm, Akerfeldt yapmasaydı -hele bir de bu kapakla- yüzüne bakmazdım o ayrı. Ama Heritage, üsteki sevdiğim eserlerin arasına girdi. Çünkü gerçekten o zamanlarınkinden tek farkı ses kayıt kalitesi -e bi zahmet- ve yılların metalciliğinin verdiği satanik durumlar.

    Ucundan tutmaya başladı kulağım bu albümü. Ama burdan Üstat Akerfeldt'e nacizane bir çift lafım olacak;
      - bana umduğumu bulamamamın içimde oluşturduğu boşluğu doldurmak için şöyle en sertinden, en brutalinden hemen bir albüm öneriyorsun.
      - ya da sadece My Arms Your Hearse veya Ghost Reveries albümlerinden birini (bak burda seçenek sunuyorum) direk setlistin yaparak İstanbul'da konser vermeye geliyorsun.
      - bay.
      - ha bir de unutmadan o Porcupine Tree diye grubu olan (iyice uçtum) Steven Wilson'la takılmayacan arkadaş, hep o senin ayarlarını kurcalıyo. Peter Lindgren'i git bul, ne yap ne et geri getir.Bişey yapmasına gerek yok, sen getir otursun orda.

                                           *Soldan sağa: Akerfeldt-Wilson-Lindgren

    The Devil's Orchard parçasına klip yapılmış. İşte buyrun:

27 Eylül 2011 Salı

You are Bewitched

    March Funebre (Ölüm Marşı) ile başlayan, cenaze müziği klibi.Öncülüğünü tabutla getirilen Messiah Marcolin yapıyor. Candlemass'in 1987 yılına ait Nightfall albümüne çekilen Mesihin abartılı oyunculuğuyla herkesi ''bewitched'' lemesi klibi enfes yapmış. Hele ki parçanın solosunda (Lars Johansson) Mesihin dostlarının ''bewitched''lenmesi, mesihin hareketlerine tepki vermemesi çok güzel olmuş. Solonun bitip cenaze rifinin girmesiyle kitlenen arkadaşların headbang zombisi gibi uyanması aşırı güzellikte. Artık klibi bu kadar övdükten sonra beğeninize sunuyorum:

 

   
    Nightfall'ın albüm kapağına da değinmek istiyorum. Thomas Cole'un 1842 de icra ettiği The Voyage of Life Old Age isimli yağlı boya tablosu albüm kapağı olarak kullanılmış.







26 Eylül 2011 Pazartesi

Çocuklar için iblise tapınma dersleri

 
   Dark Funeral, 2000 yılında Diabolis Interium albümüne hazırlık olarak 'Teach Children to Worship Satan' isimli EP'yi salmıştır ortalığa. Aslında bu albüm single niteliğinde ama An Apprentice of Satan parçasını koyduk devamını da coverlarla kaplayalım da 'satan' alemine bir kılavuz bırakalım diye de sonradan düşünülmüş olabilir.

    King Diamond'dan The Trial, Slayer'dan Dead Skin Mask, Sodom'dan Remember of the Fallen ve Mayhem'dan Pagan Fears'la beş harikulade parça. Çıkan albüm biraz gölgede kaldı gibi.

   Canlı performans An Apprentice of Satan'ı artık paylaşmak kat'idir.

20 Eylül 2011 Salı

TOP 10 - Eylül

     Gezdiğim yerlerde devamlı beni takip eden seslerin 'en' on tanesi:

10 - Wolf - Tales from the Crypt (Legions of  Bastards 2011)

09 - Replikas - Seyyah (Köledoyuran 2000)

08 - Artillery - By Inheritance (By Inheritance 1990)

07 - Opeth - The Lotus Eater (Watershed 2008)

06 - Iron Maiden - Murders in the Rue Morgue (Killers 1981)

05 - Bathory - Through Blood By Thunder (Twilight of the Gods 1991)

04 - Artillery - Bomfood (By Inheritance 1990)

03 - Iron Maiden - Stranger World (Iron Maiden 1980)

02 - Iron Maiden - Transylvania (Iron Maiden 1980)

01 - Dream Theater - Scene Six-Nine (Metropolis Pt. 2 - Scenes From a Memory 1999)

 ve gezdiğim yerlerden bir kare;

19 Eylül 2011 Pazartesi

Opeth ve Dream Theater'ın Yeni Albümleri Çıktı

     Opeth ve Dream Theater'ın yeni albümleri çıktı, ilk izlenimlere gelecek olursak;

     Dream Theater'da Portnoy'un yerine geçen Mangini'nin şarkı yapımını dahil olmaması grup için bir dezavantaj olmuş olabilir. Ama tabi albüme baştan sona bir bakıldığında kalitede çok büyük bir değişim olmadığı açık.Klipleri de güzel olmuş. 'A Dramatic Turn of Events' albümünde kulağa çarpan öyle büyük bir sorun yok.

     Gel gelelim kulağa çarpamayan Akerfeldt'in albümüne. Sayfalar yazılabilir, bir sürü de not almışım yazıya bunları da eklerim diye. Ama ne gerek var; progressive, extreme biraz death bir metal grubu olan Opeth, artık bir rock grubudur. Mikael'in hareketlerinden de belliydi zaten böyle bir albüm yapacağı.
   
      Sonuçta muzik ruh işidir, hissetme işidir, hissetmediğini sırf tavrım devam etsin diye sürdürürsen zaten inandırıcı olamazsın.Bundan dolayı Akerfeldt'in bu albümüne bir rock albümü çerçevesinde bakmak gerekir.

    İşte Dream Theater'ın son klibi:

20 Ağustos 2011 Cumartesi

TOP 10 - Ağustos

Birgün ben de Circuit de la Sarthe pistinde araba kullanıcam.
10 - Rammstein - Rammstein (Herzeleid 1996)

09 - The Jimi Hendrix Experience - Purple Haze (Are You Experienced? 1967)

08 - Replikas - Seyyah (Köledoyuran 2000)

07 - Black Sabbath - E5150/The Mob Rules (Mob Rules 1981)

06 - Artillery - By Inheritance (By Inheritance 1990)

05 - Artillery - Bomfood (By Inheritance 1990)

04 - Dream Theater - Stream of Consciousness (Train of Thought 2003)

03 - Bathory - Through Blood By Thunder (Twilight of the Gods 1991)

02 - Manowar - Blood of My Enemies (Hail to England 1984)

01 - Iron Maiden - Revelations (Piece of Mind 1983)




13 Ağustos 2011 Cumartesi

Iron Maiden Filmleri

30 yılı aşkın sürede 15 tane albüm sahibi bir müzik grubunun bu kadar çok parça yaparken konu aldığı veya ilham aldığı birçok yer olabilir.Bu açıdan bakıp parçalarda bahsedilen veya adı geçen filmleri kendimce derlemeye çalıştım. İşte Iron Maiden filmleri:

The Prisoner (TV Dizi:1967-68) (Albüm: The Number of the Beast 1982):

-          We want information...information...information... Who are you?
-          The new number two
-          Who’s number one?
-          You are number six
-          I’m not a number, i am a free man
-          A-ha-ha-ha-ha

Yapay bir adaya, toplumda istenmeyen kişileri yerleştirip herbirine birer numara verilir, bizim “free man” bu düzene karşı koymaya çalışır. Kült bir yapım olan The Prisoner aynı zamanda The Truman Show ve Lost gibi yapımların da esin kaynağıdır.Ayrıca 2009 yılında Ian McKellen ve James Caviezel’in başrollerinde günümüze yeniden uyarlanmıştır. 9 bölümlük yeni seri şiddetle tavsiye edilir. 
 


Quest for Fire (1981)(Piece of Mind 1983): Ateşi arayan ilk insanların şarkısının bir de filmi mevcut.Orijinal adı ‘La Guerre du Feu’ olan 1981 yapımı filmde, altyazı veya dublaja ihtiyaç olmadığı için rahatlıkla izlenilebilir.


Where Eagles Dare (1968) (Piece of Mind 1983) : Clint Eastwood ve Richard Burton başrollerindeki film, ‘iyi ki varsın saatli bomba’ dedirtiyor ki, şarkıda bereket bombadan bahsedilmiyor. Bu yüzden Steve Harris’in bestesini her türlü yeğlerim.


The Loneliness of the Long Distance Runner (1962) (Somewhere in Time 1986) : Parçada ve filmdeki konu; bir İngiliz gencinin dik kafalılıkla, kuralları yok sayıp, özgür yaşama isteği... Bence şarkı her türlü tatmin edici sadece aynı isimde bir de film olduğunu bilmemiz yeterli.



Run Silent Run Deep (1958) (No Prayer for the Dying (1990): Burt Lancaster ve Clark Gable başrollerindeki Japonlarla yapılan deniz savaşı filmi. Parçada ise denizaltında mürettebattan birisi olduğu hissine kapılmamak elde değil ayrıca filmden öte parça, fantastik ögeleri de barındırıyor.

The Wicker Man (1973) (Brave New World 2000) : Bruce Dickinson’un gruba geri dönmesiyle çıkan ilk single ın ve arkasından gelen albümün ilk parçası. Adını aldığı film ise gerilim türünde bir kült yapım.2006 yılında yeniden çekilmiş ama yetmişlerdeki o mutlu mesut komün hayatı yerine ruhani liderlerinin kölesi edasında gösterilerek hikaye ve kurgu berbat edilmiş.Hem İngiliz yapımında ruhani liderleri Lord Summerisle rolünde Sir Christopher Lee var.


A Matter Life and Death (Stairway to Heaven 1946): Dünya sinemasının klasikleri arasına girmiş olan bu film ve ‘A Matter Life and Death (2006)’ albümü konsept bir albüm olmasa da, filmle aynı konuda paralellik gösteriyor. Filmde, savaş sonrası asker psikolojisini fantastik, biraz da komik bir dille çok iyi bir şekilde izleyiciye aktarıyor.
Filmden efsanevi bir kare :

Bu da albümün mükemmel kapak tasarımı:


The Longest Day (1962) (A Matter of Life and Death 2006) :  Çok geniş oyuncu kadrosuyla, zamanına göre büyük bütçeyle çekilmiş olan bu film, Normandiya çıkarmasını anlatan en iyi filmdir.Ama tabi yarım asırlık bir film olması nedeniyle savaş efektleri pek tatmin edici değil, haliyle. Bol efektli bir çıkarma için ‘Saving Private Ryan (1998)’ ve ‘Bands of Brothers (2001)’ tavsiye edilebilir.

The Man Who Whould Be King (1975) (The Final Frontier 2010):  John Hudson’un yönettiği, başrollerde Sean Connery ve Micheal Caine’nin oynadığı zamanını aşmış bir film. İnsanın nasıl bir anda tanrı konumuna gelebildiğini apaçık gösterir. 

                                 


When the Wind Blows (1986)When the Wild Wind Blows (The Final Frontiers 2010): Steve Harris’in bu çizgi filmi izledikten sonra yazmış parçayı ama kısmet son albüme kalmış. Hikaye ise İngiliz bir çiftin dünyanın sonunun geldiği haberini almalarına rağmen hiçbir şey olmamış gibi hayatlarını devam ettirmesi ile alakalı.


                                                     
             İşbu yapmaya çalıştığımın adı her neyse, Iron Maiden isminin büyük bişey olduğunun kanıtıdır.
             Up to irons! 

7 Ağustos 2011 Pazar

Faideli Bilgiler

Dream Theater’dan Stream of Consciousness’in 3:50. , Helloween’dan Victim of Fate’in 3:38. ve Opeth’ten Master’s Apprentices’in  7:46. saniyelerinden sonra 10 saniye kadar alıp; çalkaladıktan sonra , bünyeye enjekte ediyoruz. Böylece gün boyu kendimizi enerjik ve zinde hissediyoruz.

23 Temmuz 2011 Cumartesi

TOP 15 Temmuz

         Bu ay dişlerimde hep bir gıcırdama hissettiğimden dolayı top 15'e çıktı.Ayrıca full Sabhankra - Powercraft albümü bu ay ki listeye dahildir.Kısacası metalle dopdolu bir ay geride kaldı.




15 - Manowar - Blood of My Enemies (Hail to England 1984)

14 - Dream Theater - This Dying Soul (Train of Thought 2003)

13 - Dream Theater - In the Presence of Enemies Pt.1, Pt.2 (Systematic Chaos 2007)

12 - Dio - We Rock (The Last in Line 1984)

11 - Dio - The Last in Line (The Last in Line 1984)

10 - Barış Manço - Ademoğlu Kızgın Fırın (Sözüm Meclisten Dışarı 1981)

09 - Avenged Sevenfold - So Far Away (Nightmare 2010)

08 - Black Sabbath - Die Young (Heaven and Hell 1980)

07 - Rammstein - Rammstein (Herzeleid 1996)

06 - Artillery - Khomaniac (By Inheritance 1990)

05 - Black Sabbath - Falling Off the Edge of the World (Mob Rules 1981)

04 - Iron Maiden - Churchill's Speech/Aces High (Live After Death 1985)

03 - Artillery - By Inheritance (By Inheritance 1990)

02 - Dream Theater - Stream of Consciousness (Train of Thought 2003)

01 - Black Sabbath - E5150/The Mob Rules (Mob Rules 1981)

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Scream for me İstanbul


"Dünyanın heryerinde bizi seven dostlarımız var. İran'da, Irak'ta, Suriye'de... Ki onlar çok zor bir dönem geçiriyorlar... Bu şarkı herkese gelsin... Siyah, kahverengi, sarı, beyaz, mor, üzerinde pembe benekler olan, erkek, kadın, aradakiler, Hindu, Müslüman, Jedi, Hristiyan, Musevi farketmez..."

Bruce'un bu sözlerinin arkasından bir de Blood Brothers parçasını girdinmiydi al sana sosyal mesajın kralı.
19 Haziran gecesi çok feciymiş.

8 Temmuz 2011 Cuma

Dream Theater'dan Single

Dream Theater yeni davulcuları Mike Mangini ile kaydettikleri ilk parçası olan 'On The Backs of Angels' ı  tüm progressive sevenlerinin beğenisine sundu. 'A Dramatic Turn of Events' ise eylül 13'de yayımlanacak. Sabırsızlıkla beklenen bu albümün mutfak kısmında da iyi isimler mevcut ;

Producer: John Petrucci
Engineering: Paul Northfield
Mixing: Andy Wallace
Cover Art: Hugh Syme

İlgili albüm kapağı;

26 Haziran 2011 Pazar

Heritage'i Bekleme Süreci

Akerfeldt birkaç ay önce son albümümüzde süprizler olacak herkes afallayabilir gibisinden bişeyler söylemisti.
Sonra birden saçma sapan bir albüm kapağı çıktı ortaya.Ağacın dallarında meyve gibi grup elemanları, Per Wiberg'in kafası dalından kopmuş yere düşüyor. Yerde kurukafalar var, eski grup elemanlarını temsilen.İnsanlar sırada bekliyor ağaçtan yararlanmak için. Acayip geldi. Bayağı bir yoruma açık albüm kapağı:


Bunların ikisini ilk başta şu şekilde yorumladım. Zaten Orchid'den Watershed'e kadar hep bir değişim vardı artı yönde, ilk başlardaki karanlık sound sonralarında daha bir virtiozlükle, kaliteyle harmanlanıp devamlı gözle görülen bir gelişme vardı.
Bu cok kolay kronolojik olarak albüm kapaklarından bile anlaşılıyordu.
Bu düzmanıtkla giden ben önemsemedim bu iki gelişmeyi ama son okudugum haber beni korkutmadı değil.
Üstat Akerfeldt artık brutal vokal yapmaktan bıktığını, death metal yapmaktan 90'lardan beri sıkıldığını, clean vokal için en yumuşak sesleri dahi çıkarabilmeliyim gibi sözler sarfetmiş.
İşte bu okuduğum haberler eğer doğruysa Ekim'de çıkacak olan Heritage'ten korkmak gayet mantıklı olabilir.
Ama ben yine de albümün her saniyesini merak içerisinde bekliyorum.Baştan üstat dedik ne yapsa yicez artık. Zaten öyle death metal beklemekte fazla olur bu kadar popüler bir gruptan.Bunu aslında biz yani tüm hayranları Roadrunner Records'a transfer olduğunda ve Damnation albümünü çıkardığında anlamamız gerekiyordu.
Bir de ayrılık haberi var. Per Wiberg'te albüm kayıtlarından sonra sözleşmesini karşılıklı olarak feshetmiş. Martin Lopez, Peter Lingdren'den sonra üçüncü değişiklik oldu.Çok gibi sanki...
Dream-team'den 2 kişi kaldı:

25 Haziran 2011 Cumartesi

Sabhankra - Swords of the Night

Mükkemmel albümleri Powercraft'tan sonra güzel bir EP daha hazırlamış, bizim mahallenin çocukları.Detaylar:



Sabhankra - Swords of the Night (2011)
Line-up:
   Vocal/Guitars : Savaş Sungur
   Guitars : Süha Kozbey
   Bass : Mert Çoşkun
   Keyboards : Elif Yanık
   Drums : Mehmet Engin
Tracklist:
   1 - Swords of the Night
   2 - It's All a Lie
   3 - I Leave My All
   4 - The Moonlight
Playing time : 21.29 minutes

24 Haziran 2011 Cuma

Draconian - A Rose for the Apocalypse

Beklemediğim bir anda çıkan son albümü, ilk dinlemenin verdiği heyecanla, güzel bir İsveç yapımı Gothic-Doom Metal tarzında depresif,şirk koşmalı ama hüzünlü bu konseptin, dün itibarıyle çıkmasını sizlere duyurmak isterim.
Album kapağı, Seth Siron Anton tarafından tasarlanmış ki hiç sevmedim. Yeni model doomcuların çıkan albümlerinin kapağı hep bu tarz. Nerde o eski thrashçilerin etli kanlı radyasyonlu renkli renkli albüm kapakları...


22 Haziran 2011 Çarşamba

Sonisphere 2011 ve TOP 10 Haziran

     İki yıldır fiziki (!) olarak verdiğim çetin mücadelede son cephe savaşlarına denk gelen Iron Maiden konserinde olamamam beni çok üzdü.Bir de belkide son kez bu kadar yaklaşmışken... Ama onları dünya gözüyle göremedim diye de bi daha bu fırsatı yakalayamayacağımın anlamına gelmez ya da artık bu fırsatı benim yaratacağımın.Sonuçta peşindeyim ne olursa olsun...

     Gelelim bu ayki top on listesine.Dinlediğim Iron Maiden parçalarını hiç listeye katmayacağım bile.Hatta Seventh Son of a Seventh Son albümünde hafızlık derecesine yükselmemden hiç bahsetmeyeceğim.Ama Iron Maiden'ın da bu ayki dinlediklerimde benimle bu son taarruzda aynı safta olduğunu gururla belirtmek isterim.

Bu ayki ön plana çıkanlarda:

10 - Manowar - The Ascension-King of Kings (Gods of War 2007)

09 - Manowar - Gods of Wars (Gods of War 2007)

08 - Metallica - To Live is to Die (...And Justice for All 1988)

07 - Megadeth - Wake Up Dead (Peace Sells... But Who's Buying? 1986)

06 - Exodus - The Ballad of Leonard and Charles (Exhibit B: The Human Condition 2010)*

05 - Fates Warning - Apparation (The Spectre Within 1985)

04 - Dream Theater - Endless Sacrifice (Train of Thought 2003)

03 - Opeth - When (My Arms, Your Hearse 1998)

02 - Opeth - Nectar (Morningrise 1996)

01 - Dream Theater - This Dying Soul (Train of Thought 2003)

*EMT zaferi şenlikleri

31 Mayıs 2011 Salı

Amamos La Vida


Is there someone to hear me?
Is there no one to see?
Is there someone to hear me?
Doesn't anybody care
... ve arkasından gelen solo, bi köşeye sinip, içinize kapanmanıza neden olabilir. Eğer dinlerseniz çok kaptırmayın derim.


21 Mayıs 2011 Cumartesi

TOP 10 Mayıs

Geçen ay sinyallerini veren Dream Theater'lı progressive tavırlı geceler hala etkisini sürdürmekte ısrarla devam ediyor.
En çok dinlenenlerde bu ay:

10 - Tool - Vicarious (10,000 Days 2006)

09 - Helloween - Victim of Fate (Helloween EP 1985)

08 - Dream Theater - Forsaken (Systematic Chaos 2007)

07 - Agent Steel - Back to Reign (Skeptics Apocalypse 1985)

06 - Babe Ruth - King Kong (First Base 1973)

05 - Opeth - Hessian Peel (Watershed 2008)

04 - Opeth - The Apostle in Triumph (Orchid 1995)

03 - Dream Theater - A Nightmare to Remember (Black Clouds & Silver Linings 2009)

02 - Dream Theater - The Count of Tuscany (Black Clouds & Silver Linings 2009)

01 - Dream Theater - In the Presence of Enemies, Pt. 1 (Systematic Chaos 2007)

13 Mayıs 2011 Cuma

Bugün ne güzel bir gün, hem ayın 13'ü, hem de cuma.
Ne mübarek bir gün

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Ütopi

Galatasaray'da teknik direktörlüğe keşke Slaven Bilić getirilse...

5 Mayıs 2011 Perşembe

Dream Theater'ın Yeni Davulcusu Mike Mangini


Mike Portnoy'un gruptan ayrılması ve Avenged Sevenfold'da ölen davulcu Sullivan'ın yerine kısa bir süre çalmasından sonra saf kalbim geri döneceğini umuyordu ama iki taraftanda bağlar kopunca resmen ayrıldığını duyurmuştu Portnoy. Yeri doldurulamaz diye düşünürken Mike Mangini'yi aldılar kadroya, ilk izlenimler iyi tabi ama kimyası uyacak mı, ego durumu nasıl, bunlar büyük bir soru işareti? Yeni bir albüm veya yeni bir şarkı dinlemeden de anlamayacağız heralde.Şimdi kendi çapında takılcakmış büyük üstat.Neyseki geriye 10 tane mukemmel albüm bıraktı.

1 Mayıs 2011 Pazar

Wolf - Legions of Bastards

     
         30 yıl önceki heavy metali dinlemeye bayılan, zamanın 'core'cularına alışamayan ben, isveçli yoldaşlarımın son albümünden bahsetmekten gurur duyarım.
         Ravenous (2009) albümüyle tanıdığım ve çok sevdiğim Wolf'un bu albümünü dinlemek için sabırsızlandım. Albümü ilk hatmimle yine pure metalin gözüne vurmuş olduklarının direk farkettim.Zaten çok ta bi beklentim yok, Ravenous kadar sarsın yeter bana :)
             Bu arada albüm kapağında bi ay yıldız bi kırmızı beyazlık sezmemek elde değil :)   

20 Nisan 2011 Çarşamba

TOP 10 Nisan

10 - Akbaba - D.I.E.   (Moonlight 1990)

09 - Wings - Band on the Run   (Band on the Run (1973)

08 - Fates Warning - Epitaph   (The Spectre Within 1985)

07 - Barış Manço - 2025(3.Yolculuk)   (Sözüm Meclisten Dışarı 1981)

06 - Dream Theater - The Shattered Fortress   (Black Clouds & Silver Linings 2009)

05 - Agent Steel - Agents of Steel   (Skeptics Apocalypse 1985)

04 - Helloween - Victim of Fate   (Helloween EP (1985)

03 - Agent Steel - Back to Reign   (Skeptics Apocalypse 1985)

02 - Dream Theater - The Count of Tuscany   (Black Clouds & Silver Linings 2009)

01 - Dream Theater - The Best of Times   (Black Clouds & Silver Linings 2009)



18 Nisan 2011 Pazartesi

akıllı olun!

adam akıllı olun mesajı vericem ben diyerekten kaybetti kendini.herkes ara vermek için seyirciyle bi iki dakka konusıyım da bi soluklanalım tribine girerse sosyal mesaj vericem diye bole saçma sapan sözler sarfeder.yaramıyosa içmicen kardeşim.veya illa dinlenelim diyosan da,biriniz iki dakka solo bişeyler yapsın ki virtiozite bişey olmasına gerek yok, diğerleri baksın keyfine.

zaten aslına bakarsan dayo diye telafuz ettin ya kufur etmene bıle gerek yoktu. sanki dunyada bı heavy metal dınlenıyo cok buyuk pazarı var heryerde konserler albumler fılmler kıtaplar dergıler var bıde sen akıllı ol mesajı verıyosun mıllete.bi de konserlerıne gelenlerın yarısından coğu o muzik türünü dinliyo,yokluktan ordalar...

bu kadarı kafidir heralde...

13 Nisan 2011 Çarşamba

O an!

Kurban Misafir

Kurban son albumu Sahip gercekten cok guzel,oncekı albumlerine gore daha sert olan albumun 10. parçası Misafir'e cok guzel bı klıp yapmıslar.Özgün tarafları cok fazla.Sağlam Türk Rock kliplerinin arasına girmiş.

7 Nisan 2011 Perşembe

Trt'nin Haberi Üzerine...


TRT nin Türkiye'nin 80 ortalarında dönemin heavy metal temsilcilerini bulup onlarla yaptığı mükkemmel ötesi bir ropörtaj.

Bu vidyonun anbean yorumunu yapmaya çalışacagım şimdi sizlere:

İki klasik Trt spikerinin heavy metali tanımlaması ile başlayan kayıt Bursa'da tahmini bir öğrenci evine kamerasını götürüyor,toplanın metalikacılar diyip başlıyor sorular ki kamera karşısında hepsi gayet rahat, son zamanlardaki metalci modası kasılma tribi hiç birinde yok.
ilk soruyu cevaplayan abimiz Bursa diyor.Bursa.Diğer büyuk iller de tamam ama Bursa.Aradan yaklaşık çeyrek asır geçti,şimdi hala aynı sanmayın Bursa'yı,zamanla kaybetti tabi etkisini.
Daha sonra Eskişehir ve Ankara sırayla takip etmiştir rock şehri olmayı Anadoluda..
İkinci abimiz yokluktan bahsediyor alamanyalardakı teknoloji nerde bizde ablacım, biz yalıtımı yumurta kartonundan yapıyoz dıyor.Ama üçüncü abimiz garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar edasında olaya noktayı koyuyor.
Bunun üzerine Trt muhabiri hemen çirkinleşiyor ve vahşetten şiddetten bahsedip altta kalmamaya çalışıyor.
Cevap gene güzel;ben gormedim sahnede vahşet felan ki azcık kişiyiz şurda sanki bi tarafta thrashçiler bi tarafta glamciler varda vahşet çıkcak diyor konuyu kapatıyor abimiz.

Bir topluluk daha, başka bir yerde,bir metalshop sanırım;
ben metallika hayranıyım metalika dınlerım metalikanın felsefesını benımserım felsefesıde barıs ve ask
iste bunları soleyen abimiz ordan geçerken kamera var diyip iki dakkalığına metalci oliyim da bişeyler soliyim diye düşündü kanımca..
Ya da adam çok iyi bi fan heralde geleceği gördü Metallica'nın 90larda yapacaklarını önsezdi..
Ya da bu vidyo 10 sene öncesine ait..
Neyse..

Thsirt baskılarından bahsederken gösterdikleri albüm kapaklarından birisi de boş bi albüm olsun be arkadaş.
Felsefeleri aktaran yazan yazılar varmı diye gelen soruya abimiz yüzeysel abes bi cevap veriyor.
Sonuçta bu metalshoptaki röportaj ilki kadar iyi tat vermiyor.

Sonra Abdülika'yı buluyor Ankara stüdyolarındaki spiker ablamız.
Gene kanımca Akmar pasajında gecen bu röportajda Grup Perişan üzerine sorular geliyor Türk Rock üstadına.
Abdül abimizin Metallica kolyeside dikkat cekiyor bu arada.

Ve son olarak bir toplumbilimci olan Prof.Dr. Emre Kongar ın görüşlerine başvuruyor Trt Ankara studyosu.
Sn Emre Kongar bu gençleri çok sevdiğni babacan bir tavırla belirtip inceden bi küçümseme ile aynen su cümleyi kullanıyor:
Zaten bir müzik çerçevesin etrafında koskocaman bir felsefi oluşumun ortaya çıkmasını beklemekte biraz fazla hayalcilik olabilir.
ve burda malesef yanılgıya düşüyor Emre Kongar.
Bizim tabikide batıdan farklı bı kültürümüz var kendi ananelerimiz mevcut ama ne olursa olsun
Rock sadece bir muzik tarzı değil bir yaşam felsefesidir.
diyerek bu guzel vidyonun bitmesine mani olamıyorum paralelinde yazımında sonuna geliyorum..

9 Mart 2011 Çarşamba

Bay Area

     Amarikada Golden Gate iyle,tranwaylarıyla,Alcatraz ıyla meşhur San Francisco şehrinin;ama bizce en önemli yeri Bay Area.. Bay Area dediğimiz bu mahalle thrash için çok önemli bir yer teşkil etmiştir.. Bunun örneğini de Bay Area menşeili Exodus la verebiliriz rahat bi şekilde..Ama buranın Exodus tan daha sonra daha küçük yaşta bir temsilcileri var ki bunlar Death Angel diyorlar kendilerine..


     Küçük yaşta derken abartmıyorum gerçektende grubun kurulduğu yıllarda davulcu Andy Galeon 10 yaşında olduğu hakkında bir efsane var.
     Ben bu grubla Act III albümüyle tanıştım (tanıştım derken 1990 yılında değil tabiki de,2 sene önce falan) ve bu albümü yorumlarına çok güvendiğim bir dostuma tavsiye ettim,iyi dedi methini duymuştum dedi dinleyip sana söliyim nası olduğunu dedi.Peki dedim ki bu adam feci Exodus hayranıdır.Neyse gel zaman git zaman sordum beğendin mi albümü dediğimde utanmadan bana -aga bu gurup metallica türübüt! dedi,nası sinir oldum ama bişey diyemedim haklıydı tabi bi yandan,bu çocuklar ordan,thrashin göbeğinden çıkmalardı (thrashte Los Angelesı da es geçmeyelim) ve etkisi tabiki olacaktı.Şimdi izninizle bu yakın dostuma cevaben Headbangin bu ayki sayısındaki Death Angel hakkında Alper Demircinin yaptığı kritikten bir parafı aynen nakletmek istiyorum:
     "Grubun dağılma öncesi döneminin son albümü, sene 1990.Müziklerinin en olgun halini yansıtıyordu.Büyük bir plak şirketi olan Geffen etiketiyle çıkmştı,ki dönemdaşkarı arasında ilklerden biridir bu durum.Bu sayede kasetinin Türkiye'de Milletlerarası Müzik Yayınları (MMY)tarafından basıldığını belirtelim.Söylenir ki,grup o sırada kaza geçirmeyip dağılmasa,sonraki albümüyle thrashin devler ligine adını yazdıracaktı..."
     Şiddetle tavsiye ederim bu albümü ki son albümü Relentless Retribution
ında es geçilmicek bir albüm içinde çok sağlam şarkılar var,diyip 18 Mart ta İstanbul'a ilk kez gelecekler,bilgilerinize arz ederim.


     Sevgiler,organize to control..

6 Mart 2011 Pazar

Yokkoluyoz


Bu aralarda beni en çok etileyen ballad. Wither. Dream Theater ın 2009 yılında Black Clouds & Silver Linings isimli albümünden.. John Petrucci nin yazıp yönettiği Wither 6 parçalık uzun albümden en yürek dağlayıcı parça(!)
Şarkı Sözlerini paylaşmak istiyorum sizlerle:


Let it out, let it out
Feel the empty space
So insecure, find the words and let it out
Staring down, staring down
Nothing comes to mind
Find the place, turn the water into wine

But I feel I'm getting nowhere
And I'll never see the end

So I wither and render myself helpless
I give in and everything is clear
I break down and let the story guide me

Turn it on, turn it on
Let the feelings flow
Close your eyes and see the ones you used to know
Open up, open up
Don't struggle to relate
Lure it out, help the memory escape

Still this barrenness consumes me
And I feel like giving up

So I wither and render myself helpless
I give in and everything is clear
I break down and let the story guide me
I wither and give myself away

Like reflections on the page
The worlds which you create

I drown in hesitation, my words come crashing down
And all my best creations, burn into the ground
The thought of starting over, leaves me paralyzed
Tear it out again, another one that got away

Wither and render myself helpless
I give in and everything is clear

I wither and render myself helpless
I give in and everything is clear
I break down and let the story guide me
I wither and give myself away

Like reflections on the page
The worlds which you create

I drown in hesitation, my words come crashing down
And all my best creations, burn into the ground
The thought of starting over, leaves me paralyzed
Tear it out again, another one that got away

I wither and render myself helpless
I give in and everything is clear

[Guitar solo by John Petrucci]

I wither and render myself helpless
I give in and everything is clear
I break down and let the story guide me
I wither and give myself away

Like reflections on the page
The worlds which you create

The worlds which you create

Let it out, let it out.